Thumbnail

Çocuklarda Ekran Bağımlılığı ve Obezite İlişkisi

Dijital çağın getirdiği yenilikler, çocukların yaşam tarzlarını köklü bir şekilde değiştirdi. Ekran bağımlılığı, günümüzde çocuklar arasında hızla yaygınlaşan bir sorun haline geldi. Doç. Dr. Nicole Avena, İstanbul’da düzenlenen 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi'nde bu konuyu ele aldı ve ekran bağımlılığının çocuklarda obeziteye yol açtığını vurguladı. Ebeveynler için bu durum, çocukların sağlığını korumak adına dikkate alınması gereken önemli bir mesele.

Ekran Süresi ve Obezite

Çocukların ekran başında geçirdiği süre, fiziksel aktivite eksikliği ile birleştiğinde obezite riskini artırıyor. Araştırmalar, günde 2 saatten fazla ekran süresi olan çocukların, sağlıklı kiloya ulaşma olasılığının düştüğünü gösteriyor. Ebeveynlerin, çocuklarının ekran sürelerini kontrol altında tutması, sağlıklı alışkanlıkların kazandırılması açısından kritik bir adım.

Dijital Dünyanın Etkileri

Dijital oyunlar ve sosyal medya, çocukların dikkatini çekerken, fiziksel aktiviteyi azaltıyor. Çocukların dışarıda oynaması, spor yapması ve sosyal etkileşimde bulunması, sağlıklı gelişimleri için son derece önemli. Ebeveynler, çocuklarını ekranlardan uzak tutarak, daha aktif bir yaşam tarzını teşvik edebilir.

Koruma Yöntemleri

Doç. Dr. Avena, ebeveynlere çocuklarını korumak için bazı önerilerde bulundu. Öncelikle, aile içinde ekran süresi ile ilgili kurallar belirlemek gerekiyor. Ayrıca, çocukların ekran başında geçirdiği süreyi eğitici içeriklerle sınırlamak, sağlıklı alışkanlıkların gelişmesine katkı sağlayabilir. Ebeveynlerin, çocuklarıyla birlikte fiziksel aktivitelerde bulunması da, sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesine yardımcı olacaktır.

Sonuç

Ekran bağımlılığı, çocukların sağlığını tehdit eden önemli bir sorun. Ebeveynlerin bu konuda bilinçli olması, çocukların sağlıklı bir yaşam sürmesi için kritik bir öneme sahip. Ekran sürelerini kontrol altında tutmak ve aktif bir yaşam tarzını teşvik etmek, obezite riskini azaltmanın en etkili yollarından biridir.

Thumbnail

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye'deki asgari ücretle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Son dönemde artan enflasyon ve yaşam maliyetleri, asgari ücretin yeniden değerlendirilmesi gerekliliğini gündeme getirdi. Bakan Işıkhan, asgari ücrete ara zam konusunun kamu sözleşmeleri çerçevesinde ele alındığını belirtti. Bu durum, çalışanların ve ailelerinin ekonomik durumunu doğrudan etkileyen bir mesele olarak öne çıkıyor.

Bakan Işıkhan, asgari ücretin artırılması için gerekli adımların atılacağını vurguladı. Özellikle düşük gelirli ailelerin yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla yapılacak düzenlemelerin önemine dikkat çekti. Ayrıca, ev kadınlarına yönelik emeklilik düzenlemesi de gündemde. Bu, birçok kadının ekonomik bağımsızlık kazanmasına yardımcı olacak bir adım olarak değerlendiriliyor.

Asgari ücretin artırılması, sadece çalışanları değil, aynı zamanda işverenleri de etkileyen bir durum. İşverenlerin maliyetleri artarken, çalışanların alım güçlerinin yükselmesi bekleniyor. Bu dengeyi sağlamak için hükümetin nasıl bir yol izleyeceği merak ediliyor.

Sonuç olarak, asgari ücrete yapılacak olası bir ara zam ve ev kadınlarına emeklilik düzenlemesi, Türkiye'deki ekonomik dengeyi etkileyecek önemli gelişmeler arasında yer alıyor. Bu konular, toplumun geniş kesimlerini ilgilendirdiği için dikkatle takip ediliyor.

Thumbnail

Müge Anlı Mekselina Olayında Şok Gelişmeler

Müge Anlı'nın programında yaşanan Mekselina olayı, Türkiye'nin gündemini sarsmaya devam ediyor. 62 yaşındaki Metin Sağkulak, Mekselina isimli sosyal medya fenomeninin kendisini dolandırdığını iddia ederek programa katıldı. Sağkulak, Mekselina'nın kendisiyle birlikte otele gittiğini ve cinsel istismara uğradığını açıkladı. Bu açıklamalar, izleyicilerde büyük bir şok etkisi yarattı.

Mekselina Kimdir?

Mekselina, sosyal medya platformlarında tanınan bir fenomen olarak dikkat çekiyor. Genç yaşına rağmen geniş bir takipçi kitlesine sahip olan Mekselina, paylaşımlarıyla sık sık gündeme geliyor. Ancak bu olay, onun kariyerinde ciddi bir leke oluşturdu. Sağkulak'ın iddiaları, Mekselina'nın sosyal medya imajını zedeleyebilir.

Olayın Gelişimi

Metin Sağkulak, Müge Anlı'nın programında Mekselina'nın kendisini dolandırdığını ve bu süreçte cinsel istismara uğradığını anlattı. Sağkulak, Mekselina'nın kendisine 4 milyon lira dolandırdığını ve bu süreçte yaşadığı travmayı paylaştı. İzleyiciler, bu olayın detaylarını öğrenmek için programı dikkatle takip etti.

Toplumda Yansımaları

Bu olay, sadece bireysel bir skandal olmanın ötesine geçerek toplumsal bir tartışma başlattı. Dolandırıcılık ve cinsel istismar konuları, Türkiye'de sıklıkla gündeme gelen hassas meseleler arasında yer alıyor. Müge Anlı'nın programı, bu tür olayların açığa çıkmasına yardımcı olurken, aynı zamanda toplumsal farkındalığı artırıyor.

Sonuç

Müge Anlı'nın programında yaşanan Mekselina olayı, izleyicilerde büyük bir etki yarattı. Metin Sağkulak'ın iddiaları, sosyal medya fenomenlerinin sorumlulukları ve dolandırıcılık konularında önemli bir tartışma başlattı. Bu tür olayların önüne geçmek için toplumsal bilinçlenmenin artırılması gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.

Thumbnail

Başkan Erdoğan'dan TBMM'deki AK Parti Grup Toplantısında Önemli Açıklamalar

Türkiye'nin siyasi gündeminde önemli bir yer tutan AK Parti Grup Toplantısı, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Bu toplantıda Erdoğan, hem parti içindeki gelişmelere hem de ülke gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Toplantının ana teması, Türkiye'nin ekonomik durumu ve siyasi hedefleri üzerineydi.

Ekonomik Reformlar ve Hedefler

Erdoğan, toplantıda Türkiye'nin ekonomik reformlarına vurgu yaptı. Ülkenin büyüme hedefleri doğrultusunda atılacak adımların önemine değinen Erdoğan, yatırımcı güveninin artırılması gerektiğini belirtti. Ekonomik istikrarın sağlanması için gerekli adımların atılacağını ifade eden Erdoğan, bu süreçte halkın desteğinin kritik olduğunu vurguladı.

Siyasi Birlik ve Dayanışma

Başkan Erdoğan, siyasi birlik ve dayanışmanın önemine de dikkat çekti. Türkiye'nin karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmek için tüm siyasi partilerin iş birliği yapması gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, muhalefetle diyalog kurmanın önemine vurgu yaptı ve ülkenin geleceği için ortak bir zemin oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Gelecek Vizyonu

Toplantının sonunda Erdoğan, Türkiye'nin geleceği için belirlediği vizyonu paylaştı. Eğitimden sağlığa, altyapı projelerinden sosyal politikalara kadar geniş bir yelpazede hedeflerin belirlendiğini dile getiren Erdoğan, bu hedeflere ulaşmak için kararlılıkla çalışacaklarını söyledi. Ayrıca, genç neslin bu hedeflere ulaşmada önemli bir rol oynayacağını belirtti.

Sonuç olarak, TBMM'deki AK Parti Grup Toplantısı, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik geleceği hakkında önemli mesajlar içeriyordu. Erdoğan'ın açıklamaları, hem parti tabanında hem de kamuoyunda geniş yankı buldu. Bu tür toplantıların, Türkiye'nin demokratik yapısına katkı sağladığı ve siyasi istikrarı güçlendirdiği görülüyor.

Thumbnail

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'de terörle mücadele sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, PKK'nın feshi sonrası umut hakkı konusunu ele alarak, terörizmin istismar ettiği alanların tamamen kaldırıldığını vurguladı. Devam eden çalışmaların ve sürecin önemine dikkat çeken Tunç, bu tür durumların görüşme aşamasında olmadığını belirtti.

Bakan Tunç'un açıklamaları, Türkiye'nin güvenlik stratejileri ve terörle mücadele politikaları açısından büyük bir önem taşımakta. Terörizmin toplum üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve vatandaşların güvenliğini sağlamak amacıyla yürütülen bu çalışmalar, halkın da büyük bir ilgisini çekiyor. Tunç, terörle mücadelenin sadece güvenlik güçleriyle değil, aynı zamanda toplumun tüm kesimlerinin desteğiyle mümkün olabileceğini ifade etti.

Bu bağlamda, Türkiye'nin terörle mücadelesinde atılan adımlar ve alınan sonuçlar, halkın güven duygusunu artırmakta ve geleceğe dair umut vermektedir. Adalet Bakanı'nın açıklamaları, bu süreçteki kararlılığı ve azmi yansıtarak, toplumda bir farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Sonuç olarak, Yılmaz Tunç'un yaptığı açıklamalar, Türkiye'nin terörle mücadelesinde önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor. Terörizmin köklerinin kazınması ve toplumun huzur içinde yaşaması için atılan adımlar, gelecekte daha güvenli bir Türkiye için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Thumbnail

Bayraktar TB3 İnsansız Hava Aracı, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından düzenlenen 'Deniz Kurdu 2/2025 Tatbikatı' kapsamında TCG Anadolu çok maksatlı amfibi gemisinden havalanarak ilk kez bir tatbikatta yer aldı. Bu önemli gelişme, Türkiye'nin savunma sanayisindeki ilerlemelerini ve insansız hava araçlarının (İHA) askeri operasyonlardaki rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Bayraktar TB3, Türkiye'nin yerli ve milli üretim projelerinin bir parçası olarak, modern savaş teknolojileri arasında önemli bir yer tutuyor. İnsansız hava aracı, gelişmiş sensörleri ve yüksek manevra kabiliyeti ile dikkat çekiyor. TCG Anadolu'dan havalanarak gerçekleştirilen tatbikat, Bayraktar TB3'ün denizden havalanma yeteneğini de sergilemiş oldu. Bu özellik, deniz kuvvetlerinin operasyonel kabiliyetlerini artırırken, aynı zamanda Türkiye'nin askeri gücünü de pekiştiriyor.

Tatbikatta, Bayraktar TB3'ün gerçekleştirdiği görevler arasında keşif, gözetleme ve hedef tespiti gibi kritik görevler yer aldı. Bu görevler, İHA'nın savaş alanındaki etkinliğini artırırken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin stratejik planlamalarına da katkı sağladı. Bayraktar TB3, sadece deniz kuvvetleri için değil, kara ve hava kuvvetleri için de önemli bir destek unsuru olma potansiyeline sahip.

Türkiye'nin savunma sanayisindeki bu gelişmeler, uluslararası arenada da dikkat çekiyor. Bayraktar TB3'ün tatbikatta yer alması, Türkiye'nin insansız hava aracı teknolojilerindeki yetkinliğini bir kez daha kanıtladı. Bu durum, hem iç hem de dış pazarda Türkiye'nin savunma sanayisine olan ilgiyi artırabilir.

Sonuç olarak, Bayraktar TB3'ün ilk tatbikatta kullanılması, Türkiye'nin askeri gücünü ve savunma sanayisindeki ilerlemelerini gözler önüne seriyor. İnsansız hava araçlarının modern savaş alanındaki önemi giderek artarken, Bayraktar TB3 gibi yerli üretim projeleri, Türkiye'nin stratejik hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynamaya devam edecek.

Thumbnail

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, asgari ücrete ara zammın olup olmayacağına dair önemli açıklamalarda bulundu. Son dönemde artan enflasyon ve yaşam maliyetleri, asgari ücretin yeniden değerlendirilmesi gerekliliğini gündeme getirmişti. Ancak Işıkhan, bu konuda aceleci davranmamak gerektiğini vurguladı.

Asgari ücretin belirlenmesinde, ekonomik verilerin dikkatlice analiz edilmesi gerektiğini belirten Bakan, şu an için bir ara zam yapılmasının söz konusu olmadığını ifade etti. Ancak, ilerleyen dönemlerde ekonomik koşulların değişmesi durumunda yeniden bir değerlendirme yapılabileceğini de ekledi.

Bakan Işıkhan, asgari ücretin belirlenmesinde sadece enflasyon oranlarının değil, aynı zamanda işverenlerin de durumu göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, işverenlerin yükümlülüklerinin artırılmasının istihdamı olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Sonuç olarak, asgari ücrete ara zam konusunun şu an için gündemde olmadığını söylemek mümkün. Ancak, ekonomik gelişmelerin izlenmesi ve gerektiğinde yeni adımlar atılması gerektiği de Bakan Işıkhan’ın açıklamalarında öne çıkan bir diğer nokta oldu.

Thumbnail

Londra'da Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası toplantısına katılan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, PKK'nın silah bırakmasının Türkiye'nin kredi notu açısından olumlu sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Bu açıklama, Türkiye'nin ekonomik durumu ve uluslararası finansal ilişkileri açısından önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor.

Bakan Şimşek, PKK'nın silah bırakmasının, Türkiye'nin uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları nezdindeki imajını güçlendireceğini belirtti. Bu durum, yatırımcıların Türkiye'ye olan güvenini artırabilir ve ülkenin ekonomik büyümesine katkı sağlayabilir. Türkiye'nin kredi notunun yükselmesi, daha uygun faiz oranları ile borçlanma imkanı sunarak, ekonomik istikrarı destekleyecektir.

PKK'nın silah bırakması, sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir dönüşümün de habercisi olabilir. Bu tür adımlar, Türkiye'nin iç güvenliğini sağlamlaştırırken, uluslararası arenada da daha güçlü bir konum elde etmesine yardımcı olabilir. Ekonomi ve güvenlik arasındaki bu bağlantı, yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisini artırabilir.

Sonuç olarak, Mehmet Şimşek'in açıklamaları, Türkiye'nin kredi notunu olumlu yönde etkileyecek potansiyel bir gelişmeyi işaret ediyor. PKK'nın silah bırakması, ekonomik büyüme ve uluslararası ilişkiler açısından önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Türkiye'nin gelecekteki ekonomik durumu, bu tür siyasi ve sosyal gelişmelere bağlı olarak şekillenecektir.

Thumbnail

Türkçe'de sık yapılan yazım hataları, dilin doğru kullanımını zorlaştırabiliyor. Özellikle benzer sesler ve kurallar yüzünden yanlış yazılan kelimeler iletişimi etkileyebiliyor. Peki Türkçe'de en sık karıştırılan ve yanlış yazılan kelimeler hangileri? İşte, dikkat edilmesi gereken 9 kelime:

1. **Ayrı - Ayrı**: "Ayrı" kelimesi, farklı anlamında kullanılırken, "ayrı" ise bir şeyin diğerinden uzak olduğunu belirtir. Örneğin, "Onlar ayrı yolda yürüdü" ifadesinde doğru kullanım "ayrı"dır.

2. **Kendi - Kendisi**: "Kendi" kelimesi, bir kişinin kendisini ifade ederken kullanılır. "Kendisi" ise daha resmi bir anlatımda tercih edilir. Örneğin, "O kendi kararını verdi" ifadesinde "kendi" doğru bir kullanımdır.

3. **Hangi - Hangisi**: "Hangi" kelimesi, bir nesne veya kişi hakkında soru sormak için kullanılırken, "hangisi" belirli bir nesneyi veya kişiyi belirtmek için kullanılır. "Hangi kitabı okudun?" cümlesinde "hangi" doğru bir kullanımdır.

4. **Birbirine - Birbirine**: Bu kelimeler, iki şeyin birbirine yakın olduğunu belirtirken, "birbirine" doğru yazımıdır. "Onlar birbirine çok benziyor" cümlesinde doğru kullanım budur.

5. **Görmek - Görmekte**: "Görmek" kelimesi, bir eylemi ifade ederken, "görmekte" ise bir durumu belirtir. "Ben onu görmek istiyorum" ifadesinde "görmek" doğru bir kullanımdır.

6. **İçin - İçin**: "İçin" kelimesi, bir amaca yönelik kullanılırken, "için" doğru yazımıdır. "Bu kitap senin için" cümlesinde doğru kullanım budur.

7. **Yani - Yani**: "Yani" kelimesi, bir açıklama yaparken kullanılır. "Bu, yani bu durum çok önemlidir" ifadesinde doğru yazımı "yani"dir.

8. **Belki - Belki de**: "Belki" kelimesi, bir olasılığı ifade ederken, "belki de" daha kesin bir durumu belirtir. "Belki bu akşam gelir" cümlesinde "belki" doğru bir kullanımdır.

9. **Daha - Daha fazla**: "Daha" kelimesi, bir şeyin miktarını artırırken, "daha fazla" ise daha çok anlamında kullanılır. "Daha iyi bir sonuç elde ettik" ifadesinde "daha" doğru bir kullanımdır.

Bu kelimelerin doğru yazımı, Türkçe'nin zenginliğini ve güzelliğini korumak için oldukça önemlidir. Yazım kurallarına dikkat ederek, dilimizi daha etkili bir şekilde kullanabiliriz.

Thumbnail

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, son dönemde yaptığı açıklamalarla Gazianteplilere birçok müjde verdi. Metro projesi, Gazikonut, evlilik ve doğum desteği gibi konularla ilgili detayları paylaşan Şahin, Aile Yılı kapsamında çeşitli sürprizlerin de müjdesini verdi. Bu yazıda, Fatma Şahin'in açıklamalarını ve Gaziantep'in gelecekteki projelerini inceleyeceğiz.

Gaziantep'te ulaşım alanında önemli bir adım atılıyor. Metro projesi, şehir içi ulaşımı kolaylaştıracak ve trafiği azaltacak. Şahin, bu projenin hayata geçmesiyle birlikte Gaziantep'in modern bir ulaşım ağına kavuşacağını belirtti. Metro, sadece ulaşım değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma açısından da büyük bir fırsat sunacak.

Gazikonut projesi ise konut ihtiyacını karşılamak üzere tasarlandı. Şahin, bu projeyle birlikte Gaziantep'te uygun fiyatlı konutların inşa edileceğini ve vatandaşların ev sahibi olma hayallerinin gerçeğe dönüşeceğini ifade etti. Evlilik ve doğum desteği ise ailelerin ekonomik yükünü hafifletmek amacıyla sunulacak. Bu destekler, yeni ailelerin kurulmasına ve mevcut ailelerin daha sağlıklı bir şekilde büyümesine katkı sağlayacak.

Fatma Şahin, ayrıca Aile Yılı kapsamında çeşitli etkinliklerin düzenleneceğini ve bu etkinliklerin aile bağlarını güçlendireceğini vurguladı. Gaziantep, bu projelerle birlikte sosyal ve ekonomik açıdan daha güçlü bir şehir haline gelecek.

Sonuç olarak, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in müjdeleri, şehirdeki yaşam kalitesini artıracak ve vatandaşların beklentilerini karşılayacak nitelikte. Metro, konut projeleri ve aile destekleri, Gaziantep'in geleceği için umut verici adımlar olarak öne çıkıyor.